ANONİM ORTAKLIKTA YÖNETİM KURULUNUN İBRASI

                

Bilindiği üzere ibra Anonim Şirketlerde ortaklığın karar organı olan genel kurulun, yönetim kurulunun ve denetçilerin ilgili hesap dönemindeki tüm işlemlerini, ekonomik ve hukuki sonuçları itibariyle onaylaması işlemine verilen isimdir.

Tüzel kişilerin ibrası borçlar hukukundaki ibradan farklıdır. Zira tüzel kişilerin ibrasında tüzel kişinin yetkili organının kararıyla, hesap veren organın üyelerine karşı, bu üyelerce yapılan işlemlerin hukuka ve ortaklığın amacına uygun bulunduğunun bir karar ile beyan edilmesi anlamına gelir. Ayrıca bir ibra edilenin kabulüne ihtiyaç yoktur. İbranın etkisi ortalık alanı ile sınırlı olup üçüncü kişilere karşı etkisi yoktur.

KİMLER İBRA İÇİN OY KULLANAMAZLAR?

6102 sayılı TTK’nın 436. Madde ikinci fıkrasında bu husus açık bir şekilde vurgulanmıştır;

“Şirket yönetim kurulu üyeleriyle yönetimde görevli imza yetkisini haiz kişiler, yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmelerine ilişkin kararlarda kendilerine ait paylardan doğan oy haklarını kullanamaz.”

İBRANIN ETKİSİ

İbranın etkisi 6102 sayılı TTK’nın 558. Maddesinde şu şekilde belirtilmiştir;

“İbra kararı genel kurul kararıyla kaldırılamaz. 445 inci madde hükmü saklıdır. (2) Şirket genel kurulunun, sorumluluktan ibraya ilişkin kararı, ibranın kapsadığı açıklanan maddi olaylara ilişkin olarak, şirketin, ibraya olumlu oy veren ve ibra kararını bilerek payı iktisap etmiş olan pay sahiplerinin dava hakkını kaldırır. Diğer pay sahiplerinin dava hakları ibra tarihinden itibaren altı ay geçmesiyle düşer.”

Söz konusu düzenlemede altı aylık süre sadece pay sahipleri için öngörülmüş olup ortaklık alacaklıları bu süre ile bağlı değildirler.

Doktrindeki tartışma ve görüş ayrılıklarına rağmen, çoğunluğun kabul ettiği üzere, geçerli bir ibra kararı niteliği itibariyle menfi borç ikrarıdır. Bu bağlamda ibranın, kapsamına giren hususlarda ortaklığın yönetim kurulu üyelerine karşı sorumluluk davası açma hakkını ortadan kaldırdığı şüphesizdir.

İBRA ve SORUMLULUK DAVASI

Bilanço hazırlamak yönetim kurulu üyelerinin en temel görevidir.Ancak bu görev tam anlamıyla yerine getirilmez ise bu durumda ne olacaktır. TTK’nın 424. Maddesi gereğince;

“Bilançonun onaylanmasına ilişkin genel kurul kararı, kararda aksine açıklık bulunmadığı takdirde, yönetim kurulu üyelerinin, yöneticilerin ve denetçilerin ibrası sonucunu doğurur. Bununla beraber, bilançoda bazı hususlar hiç veya gereği gibi belirtilmemişse veya bilanço şirketin gerçek durumunun görülmesine engel olacak bazı hususları içeriyorsa ve bu hususta bilinçli hareket edilmişse onama ibra etkisini doğurmaz.”

İlgili TTK maddesi gereği bilanço düzenleyenlerin bilinçli hareket etmemeleri halinde ibranın geçerli olacağı öngörülmektedir. İlgili madde gereği yönetim kurulu üyelerinin kasti davranışları ile gerçeğe aykırı bilanço düzenlemeleri hali hariç, yanlış veya yanıltıcı bilanço nedeniyle sorumlu tutulamayacaklardır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Mesajlaşmaya Geç
Bize Ulaşmak İçin Tıklayın!
Merhaba, nasıl yardımcı olabiliriz?