ADLİ KONTROL İTİRAZ DİLEKÇESİ ÖRNEĞİ
ANKARA NÖBETÇİ ASLİYE CEZA MAHKEMESİ’NE
Gönderilmek Üzere
….SULH CEZA HAKİMLİĞİNE
Sorgu No : 2022/
Adli Kontrole İtiraz Eden(Şüpheli) :
ADRES :
Müdafi : Av. Ahmet Can DULDA & Av. Egemen GÖKMEN
ADRES :
Konu : Ankara 8.Sulh Ceza Hakimliği’nin…….. tarih ve ……………. sorgu numaralı adli kontrol tedbiri kararına ilişkin itirazlarımızdan ibarettir.
AÇIKLAMALAR
Müdafi olduğumuz şüpheli …………….. hakkında hakimliğiniz tarafından verilen adli kontrol tedbiri hukuka aykırıdır. Şöyle ki;
1-)Adli kontrolün amacı şüpheli veya sanığın kaçmasını veya delilleri karartmasını önlemek suretiyle muhakemenin sağlıklı bir şekilde yapılmasını sağlamak veya muhakeme sonunda verilecek olan hükmün infazını mümkün kılmaktır. Adli kontrole ilişkin şartların ilgili olay açısından değerlendirilmesinin yapılması gerekmektedir.
….
Tüm bu hususlara ek olarak sorgu öncesinde katip tarafından müdafi olarak tarafımıza verilen bilgide soruşturma savcısının şüpheli hakkında “tutuklama” talebi olduğu belirtilmiştir. Bu hususta da bir değerlendirme yapma zorunluluğu doğmuştur. Zira muhakeme evresinde “adli kontrol” soruşturma savcısının talebi olmaksızın verilemez. Bu konuda Şahin nin değerlendirmesi şu şekildedir ;
“.. Cumhuriyet savcısının istemi olmaksızın soruşturma evresinde adli kontrol kararı verilemeyeceğinden, istemin olmadığı durumlarda soruşturma evresinde adli kontrole başvurmak mümkünde değildir. Başka bir deyişle, soruşturma evresinde şüphelinin tutuklanması veya adli kontrole tabi kılınması gerekip gerekmediği, gerekli ise bu tedbirlerden hangisine başvurulacağı hususunda belirleme yetkisi Cumhuriyet savcısına aittir. Bu nedenle, Cumhuriyet savcısı şüphelinin tutuklanmasını talep etmişse, artık adli kontrolü talep etmemiş demektir. Buna rağmen, tutuklanması istenen kişinin tutuklanması yerine hakkında adli kontrol kararı verilmemelidir, çünkü ortada adli kontrol konusunda bir istem bulunmamaktadır. Bu durumda hakim, sadece tutuklama bakımından bir değerlendirme yapıp, şüphelinin tutuklanmasına veya tutuklanmamasına karar verebilir.” (Şahin, Ceza Muhakemesi Hukuku-I,s.313, 2021)
Şahin ‘nin de belirttiği üzere adli kontrol kararının usuli açıdan da değerlendirilmesi gerekir. Hakimliğinizinde belirttiği üzere mevcut delil durumu şüphelinin kollukta ve hakimliğiniz huzurunda alınan ifadeleri ve haklarındaki delillerin büyük ölçüde toplandığı hususu göz önüne alınarak tutuklanma tedbirine gerek olmadığı belirtilmiştir. Cumhuriyet savcısının adli kontrol talebi olmadığınında göz önüne alınmasıyla müvekkil hakkında verilen adli kontrol kararının kaldırılması gerekmektedir.
Açıkladığımız tüm bu nedenlerin bir kül halinde değerlendirilmesini ve müvekkil hakkında verilen ” her pazartesi, çarşamba ve cuma günleri saat: 08:00 20:00 imza atmak suretiyle adli kontrol..” kararının kaldırılmasını talep ederiz. Hakimliğiniz bu konuda aksi kanaate sahipse adli kontrol kararının hafifletilmesini talep ederiz. Zira müvekkil çocuğunun neredeyse haftanın her günü hastaneye götürmek zorundadır. Bu süreçte şüpheli üzerine 3 günlük bir adli kontrol tedbiri yüklenmesinin ceza muhakemesinin maddi gerçekliğine bir katkısı olmayacağı gibi muhakeme süreci dışında bulunan bir bebeğinde sağlık bakımlarının aksatılmasına neden olabilecektir. Müvekkil hakkında yürütülen muhakeme aşamasında 3 günlük adli kontrol ile sağlanacak faydanın 1 gün ile de sağlanabileceği kanısındayız. Müvekkilin bebeğinin sağlık hususu ile ilgili belgeleri ve haftanın kaç günü hastaneye gittiklerini gösteren belgeleri de dilekçemiz ekinde bilgilerinize sunmaktayız.
NETİCE VE İSTEM :
Müvekkil hakkında verilen ;
- Her Pazartesi, Çarşamba ve Cuma günleri saat: 08:00 20:00 imza atmak suretiyle adli kontrol uygulanması tedbirinin KALDIRILMASINI,
- Aksi kanaate sahip iseniz haftanın 3 günü olarak uygulanan adli kontrol kararının HAFİFLETİLMESİNİ,
Yüce mahkemenizden şüpheli müdafi olarak arz ve talep ederiz.
EK- Müvekkilin bebeğine ait raporlar, geçmiş hastane kayıtları, gelecekte devam edecek hastane randevularını gösteren belgeler.