Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2018/9-116 E., 2020/279 K. ve 09.06.2020 tarihli kararı
“Her ne kadar sanık Ayhan tarafından kabul edilmese de sanığa suç isnadı için bir nedenleri olmayan mağdurların sanıkla İstanbul ilinde irtibata geçtiklerini, sanığın kendilerine Tunceli il merkezindeki TOKİ inşaatında ücret karşılığı çalışmalarını teklif ettiğini ve bu yerde yatılı olarak birkaç ay çalıştıklarını aktarmaları, mağdurların bu beyanlarının olay tutanağı içeriği ile tanık olarak dinlenen jandarma görevlilerinin ifadeleriyle tutarlılık göstermesi ve sanıkların suçtan kurtulmaya matuf, birbirleriyle ve kendi içerisinde çelişki gösterdiği anlaşılan savunmaları karşısında;
Sanık Ayhan’ın, yasal olmayan yollardan Türkiye’ye giren, ikamet ya da çalışma izinleri olmayan, başka bir ülkeye gitme amacı bulunmayan ve ülkemizde sürekli olarak kalmak istedikleri anlaşılan Afganistan uyruklu göçmenleri, kaçak olduklarını bildiği hâlde inşaat işlerinde istihdam etmek ve bu şahısların ülke içerisinde bir yerden başka bir yere gitmelerine aracı olmak suretiyle göçmenlerin yasal olmayan yollardan ülkede kalmalarına imkân sağlaması, kayıt dışı olarak çalıştırdığı göçmenler yönüyle sigorta ve vergi masrafları yükümlülüğünün bulunmaması, haksız bir şekilde işlerine son vermesi hâlinde kaçak işçilerin sınır dışı edilme korkusuyla haklarını arayamayacak olmaları ve bu sayede tazminat ödeme gibi yükümlülüklerden kurtulması gibi avantajlar sayesinde doğrudan ve dolaylı olarak menfaat elde ettiğinden, TCK’nın 79. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki göçmen kaçakçılığı suçunun tüm unsurlarıyla sabit olduğu”