HABERLEŞMENİN GİZLİLİĞİNİ İHLAL
Haberleşmenin Gizliliğini İhlal suçu Türk Ceza Kanunun dokuzuncu bölümünde “Özel Hayata ve Hayatın Gizli Alanına Karşı Suçlar” başlığı altında düzenlenmiş bir suç tipidir. Bu suç tipi ile haberleşme özgürlüğünün korunması amaçlanmıştır.
Suçun maddi konusunu “haberleşmenin içeriği” oluşturmaktadır. Esas itibarıyla taraflar arası iletişim dışında yer alan üçüncü bir kişinin taraf iradeleri olmaksızın “haberleşme içeriğine” ulaşması ile işbu suç meydana gelmektedir.
Günümüz dünyasında teknolojik gelişmelerle beraber haberleşme şekilleri de sürekli olarak çeşitlenmesinden dolayı 5237 s. Kanunumuz sayma yöntemine başvurmamıştır. Bu nedenle haberleşme aracından kasıt olarak mektup, telgraf, faks , elektronik posta , telefon gibi haberleşme araçlarının tümü anlaşabilir.
Önemli bir ayrım noktası olarak değinmek gerekir ki 5237 s. Kanunumuz “haberleşme” terimini kullanmasında özel bir amacı vardır. Zira “haberleşme” kelimesi ile kanun gerekçesinde belirtildiği üzere kişiler arası iletişimin bir vasıta(telefon, e-mail vs.) aracılığıyla yapılmasına vurgu yapılmaktadır. Ezcümle kişiler arası yüz yüze iletişime dinleme vb. şekillerde müdahale edilmesi durumunda “kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması(m.133)” veya “özel hayatın gizliliğini ihlal suçu (m.134)” kapsamında değerlendirilmelidir.
Bu suçta fail haberleşmenin dışındaki üçüncü kişidir. Ayrıca m.132/2 kapsamında haberleşmenin taraflarından biride suçun faili olabilmektedir.
5237 s. 132.md.
“(1) Kişiler arasındaki haberleşmenin gizliliğini ihlal eden kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu gizlilik ihlali haberleşme içeriklerinin kaydı suretiyle gerçekleşirse, verilecek ceza bir kat artırılır.
(2) Kişiler arasındaki haberleşme içeriklerini hukuka aykırı olarak ifşa eden kimse, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(3) Kendisiyle yapılan haberleşmelerin içeriğini diğer tarafın rızası olmaksızın hukuka aykırı olarak alenen ifşa eden kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (Ek cümle: 2/7/2012-6352/79 md.) İfşa edilen bu verilerin basın ve yayın yoluyla yayımlanması halinde de aynı cezaya hükmolunur.”
Hükümde üç ayrı suçun düzenlendiği söylenebilir.
-Kişiler arasındaki haberleşmenin gizliliğini ihlal etmek (m.132/1)
-Kişiler arasındaki haberleşme içeriklerini hukuka aykırı olarak ifşa etmek(m.132/2)
-Kendisiyle yapılan haberleşme içeriğini diğer tarafın rızası olmaksızın alenen ifşa etmek( m.132/3)
Ağırlaştırıcı Sebepler
1-Gizliliğin İhlalinin Haberleşme İçeriklerinin Kaydı Suretiyle Gerçekleşmesi (m.132/1)
Haberleşme içeriğinin herhangi bir şekilde somutlaştırılması durumunda suç nitelikli bir hal alır.
2-Suçun Kamu Görevlisi Tarafından ve Görevinin Verdiği Yetki Kötüye Kullanılmak Suretiyle İşlenmesi (m.137/1 A)
3-Suçun Belli Bir Meslek ve Sanatın Sağladığı Kolaylıktan Yararlanmak Suretiyle İşlenmesi (m.137/1 B)
Bu suç genel kast ile işlenebilir.Buradaki kastın haberleşmenin gizliliğini ihlale yönelik olması gerekmektedir. Bu suçun taksirli sebebi öngörülmemiştir.
Haberleşmenin gizliliğini ihlal eden kimse ayrıca bu içerikleri hukuka aykırı olarak ifşa etmişse artık hem m.132/1’deki suç hem de m.132/2’de yer alan suç oluşmuştur. Bu halde gerçek içtima uygulanır.
Bu suçların kovuşturulması ve soruşturulması şikayete bağlıdır. Görevli mahkeme asliye ceza mahkemesidir.
YARGITAY KARARLARI
12. CEZA DAİRESİ
Esas Numarası: 2014/22994
Karar Numarası: 2015/2630
Karar Tarihi: 16.02.2015
VERİLERİ HUKUKA AYKIRI OLARAK VERME VEYA ELE GEÇİRME SUÇU
SANIĞIN KATILAN VE DAVA DIŞI ESKİ EŞİNİN ARASINDA GERÇEKLEŞEN ARAMA KAYDI DÖKÜMLERİNİ KATILANIN AKRABALARINA GÖNDERDİĞİ
ARAMA KAYDI DÖKÜMLERİNİN KATILANIN VE DAVA DIŞI ESKİ EŞİNİN YAPTIKLARI ARAMALARLA KENDİLERİNİ ARAYAN NUMARALARA DAİR TARİH SAAT VE SÜRE BİLGİLERİNİ İÇERDİĞİ
ÖZETİ: Birbirine yakın zaman dilimi içerisinde ve bir suç işleme kararının icrası kapsamında, katılanın arama kayıtlarını, birden fazla kişiye veren sanık hakkında, hükmedilen temel cezada, aynı kanunun 43/1. maddesi gereğince, artırım yapılması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulmak suretiyle, sanığa eksik ceza tayin edilmesi Kanuna aykırı olup, BOZMAYI gerektirmiştir.
YARGITAY
12. CEZA DAİRESİ
Esas Numarası: 2019/5470
Karar Numarası: 2021/3094
Karar Tarihi: 24.03.2021
“…
a) Sanığın, katılana ait cep telefondaki metin mesajlarına, arama geçmişine, elektronik posta hesaplarına, web tarayıcısı ile gezilen sayfalara ve telefonun GPS konumuna erişim imkanı sağlayan casus programı, katılana ait cep telefonuna gizlice yüklemesi ve böylece katılana ait cep telefonuna izinsizce giriş yapabilme imkanına sahip olması ile bu programa ilişkin internet sitesi üzerinden eriştiği katılanın cep telefonundaki gelen ve giden aramaların ekran görüntülerini, telefon arama kaydının fotoğraflarını, facebook ekran görüntülerini, katılanın başka kişilerle yaptığı telefon görüşmelerini kaydetmesi eylemlerinin “bir fiil” olarak kabul edilemeyeceği ve TCK’nın 44. maddesindeki fikri içtima koşullarının oluşmadığı gözetilmeden, sanığa yüklenen sistemi engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirme suçundan yazılı şekilde karar verilmesi,
b) Sanığın bir fiili ile sistemi engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirme ve haberleşmenin gizliliğini ihlal suçlarını işlediği ve TCK’nın 44. maddesi gereğince bunlardan en ağır cezayı gerektiren haberleşmenin gizliliğini ihlal suçundan mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği kabul edildikten sonra, sistemi engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirme suçundan “hüküm kurulmasına yer olmadığına” karar verilmesi gerekirken, “ceza tayinine yer olmadığına” şeklinde karar verilmesi,
c) Sanık hakkında uzlaştırma kapsamına giren haberleşmenin gizliliğini ihlal suçunun, bu kapsama girmeyen sistemi engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirme suçu ile birlikte işlendiği iddiasıyla kamu davası açılmasından dolayı soruşturma evresinde usulüne uygun olarak uzlaştırma yoluna gidilmediği; ancak, sanığın bir fiili ile sistemi engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirme ve haberleşmenin gizliliğini ihlal suçlarını işlediği kabul edilip, TCK’nın 44. maddesi gözetilerek, sistemi engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirme suçundan ceza tayinine yer olmadığına karar verilmesi ve CMK’nın 253/3. madde ve fıkrası koşullarının oluşmaması karşısında, haberleşmenin gizliliğini ihlal suçu ile ilgili olarak CMK’nın uzlaşma başlıklı 253 ve 254. madde hükümleri uygulanmak suretiyle sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, uzlaştırma işlemleri tamamlanmadan yargılamaya devamla yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
d) Haberleşmenin gizliliğini ihlal suçundan hükmolunan uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak TCK’nın 53. maddesinin 1. fıkrasında yazılı hak yoksunluklarına, aynı maddenin 3. fıkrası da nazara alınarak, hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, mahalli Cumhuriyet savcısının ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince kısmen isteme uygun olarak BOZULMASINA, 24.03.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
…”
YARGITAY
12. CEZA DAİRESİ
Esas Numarası: 2014/3643
Karar Numarası: 2014/20292
Karar Tarihi: 20.10.2014
“…
1- Sanık …’ın, tarafı olduğu haberleşme içeriğini kaydederek sanık …’e açıkladığı, haberleşme içerikleri alenen ifşa etmediği gözetildiğinde, sanık …’a atılı eylem haberleşmenin gizliliğini ihlal suçu kapsamında değerlendirilemeyecek ise de, açıklanan konuşmaların katılanın, başkaları tarafından bilinmesini istemediği, hukuk tarafından gizliliği ve korunması temel bir şahsiyet hakkı kabul edilmiş özel yaşam alanına ilişkin olması halinde, eylemin TCK’nın 134/2. maddesine uyan özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu oluşturacak olması karşısında, ses kaydını içeren CD’nin emanetten getirtilerek, CD’de yer alan konuşmaların kimler arasında geçtiği ve konuşmanın tüm içeriği bilirkişi incelemesiyle açıklığa kavuşturulduktan sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, yetersiz CD inceleme tutanağı ile yetinilerek eksik incelemeyle yazılı düşüncelerle sanığın beraatine karar verilmesi,
2- Sanık …’in, sanık … tarafından kendisine açıklanan, tarafı olmadığı haberleşme içeriğini tanık …’a açıklamak için gönderdiği ancak eylemi elinde olmayan nedenlerle tamamlayamadığı gözetildiğinde, sanık …’in eyleminin TCK’nın 132/2, 35. maddelerine uyan haberleşmenin gizliliğini ihlal suçunu oluşturduğu ve sanığın bu suçtan sorumlu tutularak cezalandırılması gerektiği gözetilmeden, suçun nitelendirilmesinde yanılgıya da düşülerek yetersiz gerekçeyle sanığın beraatine karar verilmesi,
3- Adli emanetin 2011/2605 sırasında kayıtlı 1 adet CD’nin akıbeti konusunda bir karar verilmemesi,
Kanuna aykırı olup, katılan ve mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 20.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
…”
KAYNAKÇA
Veli Özer ÖZBEK (Türk Ceza Hukuku Özel Hükümler,Özel Hayata ve Hayatın Gizli Alanına Karşı Suçlar , 534-548 S.)
Legalbank Yargıtay Kararları