YARGITAY KARARI- GİZLİ SORUŞTURMACI

“Bozmaya uyulmuş ise de; bozma ilamında da belirtildiği üzere; sanık atılı suçu “örgüt faaliyeti çerçevesinde işlemediğinden” suç tarihi itibarıyla bu suçla ilgili gizli soruşturmacı atanması kanuna aykırıdır. Ancak adli kolluk görevlisi “suçu ve failini belirleme, suçla ilgili delilleri toplama” konusundaki genel görevi kapsamında, örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenmese de, uyuşturucu madde ticareti yapma suçu ile ilgili olarak, alıcı rolüne girerek sanıklardan uyuşturucu madde alabilir. Bu şekilde elde edilen delil gizli soruşturmacının adli kolluk görevlisi olması halinde hukuka uygundur. Adli kolluk görevlisi de olsalar delil toplama faaliyetlerini 5271 sayılı Kanun’un 2 nci maddesinin (e) bendi ve 161 … maddesinin ikinci fıkrası ile 2559 sayılı Polis Vazife ve Salâhiyet Kanunu’nun Ek 6 ıncı maddesine uygun bir biçimde gerçekleştirmesi halinde ele geçirilen deliller hükme esas alınabilecektir. Bu kapsamda görevlilerin kışkırtıcı ajan sayılabilecek şekilde faili suç işlemeye yönlendirmesi sonucu ele geçirilen deliller hükme esas alınamayacaktır.

Alıcı olarak davranan görevlinin 11.07.2013 tarihinde sanık ile tanışması üzerine konuşma sırasında sanığa uyuşturucu olup olmadığını sorduğu, sanığın uyuşturucu maddesinin olduğunu söylemesi sonrasında alıcı görevlinin sanık ile birlikte hareket eden sanıklar … ve …’den uyuşturucu madde satın aldığı olayda, görevlinin sanığın serbest iradesi dışında uyuşturucu madde satışına yönlendirmesi üzerine suçun konusu olan uyuşturucu maddenin ele geçirildiği, kolluk görevlisinin sanığı suça

yönlendirmesi suretiyle elde edilen delillerin hukuka aykırı olduğu ve Anayasa’nın 38 … maddesinin altıncı fıkrası ve 5271 sayılı Kanun’un 206 ıncı maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca hükme esas alınamayacağı gözetilmeden, sanığın beraati yerine mahkûmiyetine karar verilmesi,

Hukuka aykırı görülmüştür.”

Mesajlaşmaya Geç
Bize Ulaşmak İçin Tıklayın!
Merhaba, nasıl yardımcı olabiliriz?