İşkence ve Kasten Yaralama Suçu Arasındaki Fark
Yargıtay 1. CD., E. 2022/15082 K. 2024/2649 T. 18.4.2024
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, adil yargılanma ve masumiyet karinelerinin ihlal edilmediği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan ve dosya kapsamına göre yeterli olduğu anlaşılan delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterildiği, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, hükme esas alınan adli raporların yeterli olduğu, 5237 sayılı Kanun’un 94 üncü maddesinin birinci fıkrasına göre işkence suçunun, kamu görevlisi tarafından insan onuruyla bağdaşmayacak surette kişinin bedensel veya ruhsal yönden acı çekmesine, algılama veya irade yeteneğinin etkilenmesine ya da aşağılanmasına yol açacak davranışlarla işlenebildiği, kamu görevlisinin söz konusu davranışlarının ancak belli bir süreç içerisinde sistematik olarak gerçekleştirilmesi hâlinde işkence suçunun oluşacağı, somut olayda sanığın fiillerinin belli bir süreç içerisinde sistematik olarak gerçekleştirilmemesi nedeniyle işkence suçunun unsurlarının oluşmadığı, eylemine uyan suç vasfının kasten yaralama olarak doğru biçimde belirlendiği, yargılama sonucunda oluşan kanaat ve takdire göre ceza yaptırımının yasal bağlamda ve gerekçesi gösterilerek teşdiden belirlendiği ve sanık hakkında neticeten adli para cezasına hükmedilmesi sebebiyle erteleme hükümlerinin uygulanmamasında bir isabetsizlik görülmediğinden, Tebliğname’deki bozma düşüncesine iştirak edilmemiş ve sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin incelenmesinde hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.